8 Mayıs 2012

Bernhard'dan Avusturya'ya



''Ne övecek, ne lanet edilecek, ne de yakınılacak bir şey var ortada, ama pek çok şey gülünç aslına bakarsanız, insan ölümü düşündüğünde her şey gülünç. İnsan yaşamdan geçip gidiyor, etkilenerek ya da etkilenmeksizin, sahneden geçiyor, her şeyin yerine bir başkası konulabilir, dekor parçalarından ibaret bir devlette talimli yada talimsiz yaşamak; bir yanılgı! İnsan anlıyor, her şeyden habersiz bir halk, güzel bir ülke ölmüş ya da vicdansızlıklarında dürüst babalar, yalın, gereksinimleri bağlamında yoksul mu yoksul ve küçük insanlar.
Her şey, son derece felsefi ve dayanılmaz bir tarih öncesi. Çağlar bunamış. Devlet, hep çöküp gitmeye yargılı bir oluşum, halk ise hep ahlaksızlığa ve akıl zaafına yargılı bir kalabalık. Yaşam, bütünüyle bir umutsuzluk, o yaşama dayanan felsefeler içersinde sonunda her şey delirmek zorunda.
Bizler Avusturyalıyız, her şeye karşı hastalıklı bir kayıtsızlık içindeyiz; yaşam karşısında genel bir kayıtsızlığı temsil eden bir yaşamız. Kendimiz hakkında acınası olduğumuzdan başka söylenebilecek bir şeyimiz yok, imgelem gücümüz sayesinde felsefi-ekonomik-mekanik bir tekdüzeliğin pençelerindeyiz. Çöküşün araçları, can çekişmek için yaratılmış yaratıklar, her şey içimizde açıklanmakta, ama bizler hiçbir şey anlamıyoruz. bir travmaya yerleşmişiz, kendimizden korkuyoruz, kendimizden korkmaya hakkımız var, belli belirsiz arka planda da olsa, korkunun devlerini görmekteyiz. Düşündüklerimiz, yeniden düşünülmüş olanlar, hissettiklerimiz birer kaos, varlığımız bulanık. Utanmamıza gerek yok, ama bizler de birer hiçiz ve kaostan başka bir şeyi hak etmiyoruz."
Thomas Bernhard - Ödüller
5 yolayazmak / on the road: Bernhard'dan Avusturya'ya ''Ne övecek, ne lanet edilecek, ne de yakınılacak bir şey var ortada, ama pek çok şey gülünç aslına bakarsanız, insan ölümü düşü...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder