30 Mart 2010

Yol Notaları: 'La'




*Resimli Deliler Atlası;
Avrupa'nın farklı ülkelerinin kadim delilerini kendilerine has sıradışılıklarıyla yolayazmak. (Türkiye sayfasına Ozlem Pansiyon benimle birlikte talipti, Türkiye'den başka taliplere de atlasın sayfaları açıktır)


*Stencil; Bize ve yollara has bir simgenin stencil'ını Avrupa'nın mevzu bahis duvarlarına nakşetmek.

*Praha; Doksanların Sol Bankası, Franz Kafka, Milan Kundera, Lars von Trier, Cafe Slavia, Mala Strana ve bir şehir ki bilmeden siner kokusu bilmediğiniz bir yerinize ve Nazım Hikmet ve,

...yağmurlar içindeydi Prag
sen yoksun
uyuyorsun alacakaranlıkta alt ranzada
üst ranza bomboş
sen yoksun
yeryüzünün en güzel şehirlerinden biri boşaldı
içinden elini çektiğin bir eldiven gibi boşaldı söndü
artık seni görmeyen aynalar nasıl sönerse
yitirilmiş akşamlar gibi Vıltava suyu akıyor köprülerin altından
sokaklar bomboş...

diye süregiden hasret şiirleri söylemek...
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 * Resimli Deliler Atlası; Avrupa'nın farklı ülkelerinin kadim delilerini kendilerine has sıradışılıklarıyla yolayazmak. (Türkiye sayfas...

29 Mart 2010

Yolayazmak

Bir düş idi herşey en başından, ayakların kafayı sürüklediği nadir anlardan birinde, rengahenk bir düş. Ve bu düş şimdi diyorki haydi yollara düş...
Kelimelerin yetmediği şu ana ayaklar yetişse ya, ama onun kağıdı başka, alfabesi bir daha başka.
Özlem Yücel ve gezgin dostları, Avrupa sokaklarında her sırra kadem başımızda, her ayyuka çıkışımızda, her yeni merhabamızda lakin, ayak izlerimiz yollarda sizden izler bırakacak, sizden kokular, renkler katacak kozmosa. Önce siz düştünüz yollara ve düş dediniz yolcuya, hadi yola düş.
Bizim her adımımızda yollar size yazılacak...

http://www.hurriyet.com.tr/seyahat/14249060.asp?gid=56
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Bir düş idi herşey en başından, ayakların kafayı sürüklediği nadir anlardan birinde, rengahenk bir düş. Ve bu düş şimdi diyorki haydi yollar...

Yollar Çağırıyor Şimdi

Yollar çağırır bazen; hesapsızca, hiçbir bahanesi olmadan, nedensiz çağırır. Yeryüzünün evrensel mektuplarıdır yollar, kimi zaman silinmeye yüz tutmuş yaya şeritleriyle, kimi zaman mavinin arzulu dalgalarıyla, kimi zaman ise kıvrak rayların süprizleriyle çağırırır yolcularını.

Yolcular, sırt çantasını bir vatan gibi kuşanan vatansız konuklarıdır yeryüzünün. Bir içten tebessüm, her anı keşfetmeye adanmış bucaksız bir merak, uykulardan, gecelerden sağaltıp şehirlere, meydanlara çarpan bir yürektir. Yeryüzünün bin dilli dilsizleridir lakin. Ve ellerinin, ayaklarının acemi zigzaglarıyla, her daim keşfe dalan bakışlarıyla, ele verirler kimliklerini. Yaş, ırk, dil, din, cinsiyet yazmaz kimliklerinde, iki hece ile ve özetle: Yolcu.

Yeryüzünün evrensel sahipsizi. Atlasların gizli müdavimi.
Yoldan gelip yola gidecek olan. Bir yolda giderken önceki yollarının özlemleri, sonraki yolculuklarının düşlerine karışan, yolda olduğu için mutlu, yola düştüğü için gururlu, her yeni durakta yeni bir iç zafer kazanan bir canlı türü. Ayakların resmi geçidi. Beynin eylemlilik hali. Şimdiki zamanın şahlanışı. Yabancının en tanıdık sureti. Yüzlere karışıp yeryüzünde unutmak kendi yüzünü. Yemenin, içmenin, uyumanın ve uyanmanın en aç, en doyasıya hali. İnsanın içindeki yolları keşfetmesi, insanın kendine en kestirmeden gidebilmesi belki. Belki de 'ol' fiiline anlam katan, onu pratiğe döken, kimi zaman çift, kimi zaman da tek şeritli Y'nin alfabetik sürüncenemi. Sadece ismini işitmek bile ereksiyonun zirvesi. Benzetmelerin kifayetsizliği.

Yollar çağırıyor işte, kıvrılıp giden bir rayın sonsuza düşen izinde, vagonların alışılmadık melodisinde. Yollarda olmak lazım şimdi, isimsiz yoldaşlar tren garlarında, salaş hostel odalarında, bir viski şişesinin kenarında bekler bizi. Ara sokaklar bir lirik apartmana, bir egzotik lokantaya, bir epik hayata, bir tirajik meydana ulaştırmak için sabırsızdır şimdi. Kasabalar, ücra köşeler, adsız şehirler, coğrafya kitaplarına inat başkentlere aldırışsız baştan çıkarıcı kokularını sürünmüştür şimdi. Ritüeller, el emekleri, sabırlı insan yüzleri filizlenmiştir hani.
İçinde ne olduğuna aldırışsız takıp sırt çantalarını, yollara düşmenin zamanıdır şimdi.

Yollar çağırıyor şimdi, en az 10 dilde merhaba diyebilmenin, en az 10 dilde dolu dolu gülebilmenin, paylaşabilmenin, en az 10 dilde şaşmanın, bilmeden koşmanın, kaybolmanın, en az 10 dilde sevebilmenin, hayal edebilmenin zamanıdır şimdi.


Yollara düşmenin zamanıdır şimdi...
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Yollar çağırır bazen; hesapsızca, hiçbir bahanesi olmadan, nedensiz çağırır. Yeryüzünün evrensel mektuplarıdır yollar, kimi zaman silinmey...

28 Mart 2010

Yol-luk


*Selçuk Altun için,

01-
Trenle çıkılabilecek en uzun yolculuk Portekiz ile Rusya arasında yapılabilir. Lizbon'dan başlayıp Sibirya'nın Omsk kenti üzerinden Khabarovsk'a 9 gün, 2 saatte gidilebilir.

02-
Dünyanın en kalabalık garı günde 2 milyon 800 bin yolcu ile Moskava garı.

03-
Dünyanın en eski gar binası 15 Eylül 1830 tarihinde hizmete giren Manchester Garı.

04-
Ahmet Hamdi Tanpınar: ''Seyahat etmek, kervana katılmaktır, handa kalıp sabah hiç tanımadığın birisiyle dostluk kurmak ve tekrar yürümektir''

05-
Fransız filozof Jean Jacques Rousseau 16 yaşında, Paris'ten Milano'ya yürüyerek üç ayda gitti.
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 * Selçuk Altun için, 01- Trenle çıkılabilecek en uzun yolculuk Portekiz ile Rusya arasında yapılabilir. Lizbon'dan başlayıp Sibirya'...

20 Mart 2010

Yola Takılanlar

Karlar da erir, ulaşır yol yolcuya, güze çıkar tabelaları karayollarının. Güze çıkar patika da, kızgın asfalt da, rahvan köy yolu da. Güze çıkmak, hep düze çıkmak değildir bazen, hep yola çıkmayı fısıldasada an be ana. Yolların çocukları vardır binnetice ama bazı çocukların yolları olmayabilir. O vakit takılırlar bir tramvayın iplerine de koşarak, unutarak ve uçarak gayriresmi; yola takılırlar aslında. Herkes tramvayın dizginlerine takılı sansın elleri, onlar yollarını arayan usul adımları İstanbul'un; sımsıkı yola takılırlar.
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Karlar da erir, ulaşır yol yolcuya, güze çıkar tabelaları karayollarının. Güze çıkar patika da, kızgın asfalt da, rahvan köy yolu da. Güze ç...

18 Mart 2010

İnancın Gizil Kapıları: Çilehane

Nedir?

Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesine 3 km. mesafede Anodolu'nun yol üstü, gizil inanç kapılarından biridir. Giriş ve çıkış yapısı bulunan bir mağaradır. Rahatça girilebilen aşağıya doğru eğimli mağaranın insanın zorla geçebileceği bir deliği vardır. Deliklitaş'ta olarak bilinen Çilehane'de Hacı Bektaşı Veli'nin yol güzergahlarından biri olduğuna inanılmaktadır. İnanışa göre, günahı olan insan, zayıf dahi olsa bu delikten geçemez. Delik onu sıkar ve ancak bir adak adayınca serbest bırakır. Günahı olmayanlar, delikten rahatça geçer.

Nasıl Gidilir?

Hacıbektaş ilçesine aracınızla Nevşehir, Kırşehir ve Kayseri'den gidebilirsiniz. Nevşehirden Hacıbektaşa sıklıkla minibüsler tur yapıyor. Hacıbektaş ilçesinden de Çilehane'den geçen bir araca rastlamak sıklıkla mümkün. Aracı olanlar için Hacıbektaş ilçesinden görünürdeki tepeye doğru yolu takip etmeniz sizi Çilehane mevkisine ulaştıracaktır.

Ne Zaman Gitmeli?

Her yılın Ağustos ayının ortasında Hacı Bektaşı Veli şenlikleri düzenlenmekte ve bölge iç ve dış turistlerin uğrak yeri olmakta. Eğer Hacı Bektaşı Veli öğretisine dair etkinlikleri takip etmek isterseniz Ağustos ayı bulunmaz fırsattır. Aynı zamanda ilkbahar ve yaz ayı bölgeyi gezmek için tercih edilebilir.

Ne Yapmalı?

İnanışınız doğrultusunda herkesin yaptığı gibi delikli taştan geçmek Çilehane'nin en revaçta olan yapmalı önerisi. Aynı şekilde dilek ağacına dilek kurdelenizi asmak da ikinci sırada gelyor. Eğer türkülerle aranız iyi ise Mahsuni Şerif'e de kulağınız aşinadır. Çilehane'de deliklitaş mağarasının ardında 50 metrelik bir mesafede geniş bir ovaya ufuk açan Mahsuni Şerif'in anıt mezarına uğrayabilirsiniz. Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren grafik mizahın dünyadaki önemli isimlerinden Turhan Selçuk'un anıt mezarı da artık burada. Çilehane'ye uğrayanlar Hacı Bektaşı Veli'nin türbesini de ziyaret edebilir.

Neyi Bilmeli?

Çilehane Hacı Bektaşı Veli öğretisine inananların ziyaret ettiği yerlerden biri. Ancak her dinden ve her renkten insanlar Hacı Bektaşı Veli'nin evrensel öğretisinin peşinde bölgeyi ziyarete geliyor.

Nerede Kalınır?


Nevşehir'de motel ve hotel imkanları mevcut olmakla birlikte Hacıbektaş ilçesinde konaklama olanakları sınırlı. Ancak Hacıbektaş'ın yerli halkı sizi bahçeli ve çok odalı, tuvaletleri dışarıya kurulu otantik evlerinde ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyor. Şarapla arası olanlara ev yapımı şaraplar ikram ediliyor.

Çilehane'yi Anlamak İçin;

Çilehane'yi anlamak için Hacı Bektaşı Veli Öğretisi'ne dair kitaplar ve araştırma yazıları okunabilir. Anadolu'nun deyiş geleneğiyle kendini çoğaltmış türküler dinlenebilir.


5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Nedir? Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesine 3 km. mesafede Anodolu'nun yol üstü, gizil inanç kapılarından biridir. Giriş ve çıkış yapısı ...

Anadolu: İnancın Gizil Kapıları

Taş, güneş, heykel, kral, kraldan daha az kral, tanrı, tanrıça, tanrı tanımaz; yol üstü, yol ardı, bir yola düş yeter; Anadolu'da yollar habersizce inancın gizil kapılarına aralanır. Soluksuz aralanır hem de, farketmeden içinde bulursun kendini; Hititler'in, Frigler'in, Persler'in, Bizans'ın veyahut Roma'nın.
İçinde bulursun kendini bir taş sütunun, bir yazıtın, bir dilek ağacının, bir türbenin, asırlık bir inancın. Caminin, havranın, sinagogun binlerce yıllık kaynaşmasının ve kaynaşamamasının içinde. Aleninin ve gizilin derininde, fevkaledenin ve dudak bükmenin kenarında, inanmanın orta yerinde.
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Taş, güneş, heykel, kral, kraldan daha az kral, tanrı, tanrıça, tanrı tanımaz; yol üstü, yol ardı, bir yola düş yeter; Anadolu'da yollar...

13 Mart 2010

Nemrut Dağı: Güneşin Dansı

Nedir?

Doğu medeniyetinin 2206 metre yükseklikteki batıya açılan kapısıdır. Komagene Krallığı zamanında kral Antiochos'un doğulu Persler ile batılı Yunanlıları aynı dinde buluşturmak ve tek hükümdar olarak ölümsüzlüğünü ilan etmek için yaptırdığı doğuya veya batıya yüzü dönük taş heykeller, tümülüsler ve piramit yapılardır. 1987 yılında UNESCO'nun kültür mirası listesine aldığı Nemrut Dağı, 19. yüzyılda Alman gezgin bilgin Karl Sester tarafından keşfedildi. Keşfi takip eden Türk arkeolog Osman Hamdi Bey de dağdaki ilk kazıyı başlattı.

Nasıl Gidilir?


Nemrut Dağına Adıyaman'ın Kahta ilçesinden ve Malatya'dan gitmek mümkün. Nemrut Dağı Kahta'dan 43 km. Malatya'nın Pütürge ilçesinden 46 km. Malatya'nın Pütürge ilçesinden seyredilen yol düzgünlüğü ile daha çok tercih ediliyor. Aracı olmayanlar Kahta ilçesine Adıyaman'dan minibüsle ulaşabilir ve buradan tur şirketlerinin servisleriyle Nemrut Dağı'na varabilir. Otostop ile seyredüşecekler iyi bir ihtimalle Nemrutta çalışan görevlilere denk gelebilir.

Ne Zaman Gitmeli?

Nemrut Dağı, güneşin ışık oyunlarını en iştahlı sergilediği yerlerden biri. Mayıs sonrası güneşin daha dik yeryüzüne değmeye başlamasıyla Nemrut'ta Batı Terasında güneşin batışını ve sabahı bekleyenler için Doğu Terasında doğuşunu kare kare izlemek mümkün.

Ne Yapmalı?


Nemrut Dağındaki heykellerle göz göze gelmeli, güneş batarken bir ara gözleri gökyüzünden ayırıp heykellerin ve tümülüsün ters ışıkta kalışını izlemeli. Nemrut Dağı'na çıkarken binli metrelerin doruklarına kurulmuş göçer çadırlarına rastgelebilir ve onların doğaüstü yaşam koşullarına tanık olabilirsiniz.

Neyi Bilmeli?

Nemrut Dağı Adıyaman sınırları içerisinde yer alıyor. Ancak Adıyaman daha önce Malatya'nın bir ilçesi olduğundan Malatyalılar da Nemrut Dağı'nı kendi memleket sınırlarında sayıyorlar. Nemrut Dağı, Adıyamanlı ve Malatyalı iki kişinin aynı karede buluşmasıyla paylaşılamayan bir yer olabiliyor.

Nerede Kalınır?

Adıyaman'ın Kahta ilçesinde otel ve pansiyon imkanları mevcut. Malatya'dan gelecek olanlara da Malatya'da otel ve pansiyon imkanları mevcut.

Nemrut'u Anlamak İçin;

Komagene Krallığına ve Milattan Önceki dinler ve tanrılar tarihine dair yazı ve kitaplar okunabilir.

Nemrut Deyince;

Nemrut deyince Ara Güler'e selam etmek gerekir. 1960 yılında Alman Der Stern dergisi için Kahta'dan katırlarla 9-10 saatlik bir yolculukla Nemrut Dağı'na ulaşan ve Nemrut dağını kendine has bakış açısıyla fotoğraflayarak dünyaya duyuran, güneşin dansına bütün insanlığı ortak eden odur.

5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Nedir? Doğu medeniyetinin 2206 metre yükseklikteki batıya açılan kapısıdır. Komagene Krallığı zamanında kral Antiochos'un doğulu Persler...

Yanlız Heykeller Krallığı: Nemrut Dağı

Adım adım yükselirsin.
Ot bitmez tepeler aşarsın, sonu gelmez yol kıvrımları.
Adım adım yükselirsinve yükseldikçe imkansızlarını çoğaltırsın.
Her kilometre bir imkansız daha ekler krallığına Nemrut'un.
İnersin, değersin yere, yer biter sonra, heybet başlar anlatmaya kendini.
Ötesinde milatın, civarında tanrı krallığın, histeriler, ışık demetleri ve gözler. Göz önünde olmak, metre metre vücutların, fil taşı gözlerin derininde olmak. Göze gelmek de, gözünü kaçırmak da bu olsa gerek. Heybet gözdeyse, yüz çatlaklarındadır yıllar, yalnızlık nerede diye sorarsan dudaklardan okunur.
Fırat suyu yol şaşırsa dökülse gürül gürül dudaklardan içeri, yanıyorum der yanıyorum, suya doymuş usa hasret; ötelere küskün ve daha da ötede: Yanlız Heykeller Krallığı.

5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Adım adım yükselirsin. Ot bitmez tepeler aşarsın, sonu gelmez yol kıvrımları. Adım adım yükselirsinve yükseldikçe imkansızlarını çoğaltırsın...

8 Mart 2010

Yolayazmak'ın Kampus Macerası

OzlemPansıyon'a ithafen yola çıkan yolayazmak, üniversitelerde satılan hürriyet kampüs gazetesinin blog köşesine misafir oldu.
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 OzlemPansıyon'a ithafen yola çıkan yolayazmak, üniversitelerde satılan hürriyet kampüs gazetesinin blog köşesine misafir oldu.

Kaleden İniş Mi Olur?

Bozkırın makisi kıt mazisi geniş başkenti. Başkentin Hititlerden emanet zirvesi. Kim kendine genç diyorsa gri coğrafyada, kimliğini değil tepeden bir anısını gösterir. Reşitlik makamı Ulus'tan bir başka, Sıhhıye'den Kızılay'dan bir daha başka yücelir.

Yüce, Ankara'ya yolu düşenin defterine not düşmeden edemeğidir. Surdur, kuledir, köprü oyuğudur. Gecekondudur çokça ve zoraki bazen, bazen ise kucak dolusu gülüştür. Kimi içinse kod adı düşüştür. Ankara; kirpiklerin de, ayakların da, avuçların da altında, sereserpedir. Mütemadiyen erotiktir kış; kalede.

Kale; aşağıdan bir sırdır. İçi kendiyle dertleşmekte, dışı eski Ankara. Atpazarından doğruda, Çıkrıkçılar yokuşundan doğruda, Çengelhandan doğruda, Bentderesinden doğruda çıksanız, yokuştur ve dört kat beyaz taştır. Cumbalı, ahşaptan, kerpiçten eski Ankara Evleri itina ile kendine yabancılaştırılmıştır.

Yerli çocuk düşlerine göre, 'money'e giden yoldur. Dört bir yanı; Anadolu Medeniyetler Müzesi, Çıkrıkçılar Yokuşu, Hıdırlık Tepesi ve Ulucanlar Cezaevidir. Kale, bir şehrin kaderidir.


5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Bozkırın makisi kıt mazisi geniş başkenti. Başkentin Hititlerden emanet zirvesi. Kim kendine genç diyorsa gri coğrafyada, kimliğini değil te...

6 Mart 2010

İçinden Yol Geçen Şiir 'Dağ'ı


Yoldasındır; ve yol daha çabuk geçsin için, yol geçsin sen geçmesin için, sen geç yol geçmesin için, yol anlamlansın için veya anlamını kaybetsin için sırt çantasının aşina gözünden şiir yetişiverir. Dağlardan, sulardan, çiğ tanelerinin arasından, tuzdan, doğudan ve daha doğudan seyrüsefer eyleyeceklere içinden dağ geçen şiir, şiirinden yol geçen kitap: Mungan'dan 'Dağ'. Dağdan bir

yolyazı


Işığın karanlığı
karanlığın kararlılığı
teslim etmeye hazırken
yoldan çıkmış adımlarına
salkımı gecenin zamanın yaraları
oturduğun yerde gezdiğin dünya
ayaklarının altında
kör sözcüklerle diktiğin şehirlere baka baka
çektiğin yurtsama
kimse anmaz seni
yola çık bakma cisminle eksilen boşluğa
sesini bıraktığın uçurumlar
dönerken heceler sahibini
kayboldukça
her yer burada
ve buradan uzakta
sen yamadıkça, yazının alnındaki yol
gibi kazıldıkça
baka baka
yazdıklarına
yolyası, yolyazı,
ve tuğra
zamana yazılanın kararlılığı
okunur
senden çok sonranın ışığında
cismin boşluğu dindikten
ve karanlık yerine döndükten sonra

26 Haziran, 15 Temmuz 2006 Mungan
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 Yoldasındır; ve yol daha çabuk geçsin için, yol geçsin sen geçmesin için, sen geç yol geçmesin için, yol anlamlansın için veya anlamını kayb...

1 Mart 2010

İS-TAN-BUL

İS, bir hava meselesi midir? Bulutlar, gökyüzü, ve de gece ve soba bacaları aynı dahlin elçileri olabilir mi? Tarlabaşındaki is, Bebekteki isle arkadaş mıdır, soydaş mı, kanlı bıçaklı mı? İs şehirden figan eder mi şehirliye veya gelipte geçene, hiç geçmeyeceğe veyahut? İs bedenden fikre de sızar mı? Sızarsa kaç dakika da sızlar?

TAN, bir yer meselesi miymiş? Gelir ve de geçer miymiş, sokakların erik kokusu? Galata'da tan yeriyse Sulukule'de zan yeri miymiş ekinoks? Ayasofya'ya sorsan başka, Sultanahmet'e sorsan başka mıymış yolun yolcuya gel deyişi? Yolun yolcuya bir tan vakti miymiş git deyişi?

BUL, is ile tan arasında atlasların söylemediğini. Hiçbir taşıtın fayda etmediğini. Sola, sağa, tekrar sola ve tekrar sola belki, yürü illaki, lakin koşarak, hem fikir konuşarak, belki unutarak, her metrede kaybolarak, kıta durmadan, düş ama yol'unu bul.
5 yolayazmak / on the road: Mart 2010 İS , bir hava meselesi midir? Bulutlar, gökyüzü, ve de gece ve soba bacaları aynı dahlin elçileri olabilir mi? Tarlabaşındaki is, Bebekteki ...