4 Nisan 2010

İşte Nisan

Nisan; içinde insan geçen, insanın içinden hep yolculuk geçen o güzel ay. İşte kıpırtısı her yanı sardı. Sahiller, yol kenarları, limanlar, feribotlar, adalar, kasabalar, yazlık ayakkabılar, kısa kollular ve kısa uzun, aşina yabancı uzakların çağırısı. Yolların mühtehzi kıvrılışı, yolcunun aleni topuklayışı, beyaz gecelerin usul fısıltıları. Atlasların ve takvimlerin gizli buluşmaları. Aylaklığın tavan vakti. Sokağın asiliği ve gizli çekiciliği. Güneşin arzı endam edişi. Bedenin bilinmedik uzun gölgeleri. Merdiven basamaklarında, kaldırım taşlarında, betonda dinlenmenin keyfi. Yolarda aşık olmanın, yeniden yeniden aşka düşmenin tam da bahsi. İşte Nisan, ne varsa yola dair; özlenen, sevilen, arzulanan, doğal, platonik, botanik, semiyotik. Yola yolcuyu kışkırtan; işte Nisan...
5 yolayazmak / on the road: İşte Nisan Nisan; içinde insan geçen, insanın içinden hep yolculuk geçen o güzel ay. İşte kıpırtısı her yanı sardı. Sahiller, yol kenarları, limanlar, ...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder