Heykeller şehirlerle yaşar; şehre kattıklarıyla anlamlarıyla.
Heykeller zamanda yaşar; zamanın silemediği izleriyle.
Biri gelir içine tükürmek ister Ankara'daki Periler Ülkesi'nin, öbürü gelir tükürmekle de kalmaz Kars'taki İnsanlık Anıtı'na. Al sana Ankara'dan Kars'a kültür turizmi; Ölü Heykeller Gezisi.
Yol boyunca ötekileştirilmiş, çirkinleştirilmiş, harabeleştirilmiş kilise, han, hamam, sur ve kale de cabası. Son durak Ani ''Harabeleri''. Bir tarihi mirası nasıl hiç ettiğimizin resmi dilde tereddütsüz yer bulması; Ani ''Harabeleri''.
Çin'in uzaya gönderdiği ilk insan Yang Livei, ''Ben baktım, uzaydan Çin Seddi görünmüyor'' dediğinde çok tartışılmıştı. Şimdi hepimiz bakıyoruz, Kars ile Erivan arasındaki o barışa uzanan el, o insanlık çağrısı, kardeşlik köprüsü Ermenistan'dan görülemeyecek. Artık İnsanlık Anıtının da payına düşen çaresiz bir 'güvercin tedirginliği'.
Şu sıralar birileri 'çılgın proje'ler peşinde, bir heykeli, insanlığın ortak mirasını yıktırmak sanırım onlar için hiç çılgın değil. Birazdan çıkıp o ucube 'Galata Kulesi'ni yıkın diyebilirler ya da o ucube 'Kız Kulesi'ni.
Zeugma, Allianoi...
Anadolu'nun derelerine, Kaz dağları'na, Sinop'una göz diken, Hes'ler, Maden talancıları, Nükleer simsarlar..
Periler Ülkesi, İnsanlık Anıtı...
Burası Ölü Heykeller Derneği, Hoşgeldiniz...
26 Nisan 2011 Kars'taki İnsanlık Anıtı parçalanmaya başladı. O görüntüler bana Bağdat'taki Saddam Hüseyin heykelini yıkan Amerikan askerlerini hatırlattı. Bir ülkenin kaderine yön vermeye çalışan emperyalist güçler ve bir kentin belleğini yok etmeye çalışan içimizdeki Amerikalılar.
''Tarihi yapan kadar, tarihi yıkan da tarihe geçer.'' Sanat Dergi grubu, tarihi yıkanların arasında yer almamak için 7 Mayıs günü AKM önünde toplanıp, sessiz heykeller olmaya çağırıyor herkesi.
İnsanlık Anıtı olmaya çağırıyor...